FUTURE PİYASASINA NEDEN İHTİYACIMIZ VAR?

Ticari mallar ve hizmetler için ödemiş olduğumuz fiyat, yapılan işlerin ne kadar riskli olduğuna bağlıdır. İşadamları fiyatların maliyetlerinin altına düşmemesi amacıyla risklerini, future piyasalarını etkili kullanarak, azaltabilirler. Bu fiyat tasarrufları, tüketiciler için de yararlı olur; yiyecek ve diğer malların fiyatları daha düşük olur veya daha iyi bir yatırım olarak geri döner.

İleriye dönük elverişli fiyatlandırma ihtiyacı ve risk yönetimi mekanizması future piyasalarının çok hızlı büyümesini sağlamıştır. Future piyasaları, hammadde üreticilerine, bu hammaddeyi işleyen ve kullananlara, finansal aracılara ve uluslararası ticari firmalara kendi fiyatlarını, faiz hadlerini ve değişim oranı riskini yönetme olanağı verir. Piyasa beklentilerini ve yönlerini saptayarak işlem yapanlara ise Spekülatör denir.

Ticaret hacmi rakamları future piyasalarının öneminin ve kullanımının dünya ekonomisinin her noktasında arttığını göstermektedir. 1970’li yılların başlarında 13milyon future kontratı Amerika’da işlem görmekteydi. Bu kontratların çoğu tarımla ilgiliydi. 1980’li yılların ortalarında kontrat sayısı patlama yaparak 230milyonun üzerine çıktı. Bunların sadece 1/4’ü tarım kesimiyle ilgiliydi.

Günümüzde vadeli faiz hadleri, hisse senetleri endeksi, mamul ve işlenmiş ürünler, depolanmayan ticari mallar, kıymetli metaller, yabancı kurlar gibi birçok kontrat çeşidi bulunmaktadır.

Chicago Ticaret Borsası; dünyanın en eski ve en büyük ticaret borsasıdır, iş hayatında serbest girişimci sistemi için klasik bir örnektir. Chicago Ticaret Borsası’nın kuruluş sırasındaki koşulları anlayarak değişimin nasıl yapıldığını görür, kontratların hangi yıllarda yapıldığını öğrenir, aynı zamanda burada kimlerin niçin işlem yaptığını anlarsanız, sadece future piyasalarını değil, global pazar piyasasını anlamış olursunuz.

Belki de bunu anlatmanın en iyi yolu henüz future (vadeli) piyasanın olmadığı 1830’lu yıllara dönmektir.

BİR DEĞİŞİMİN DOĞUŞU

Modern vadeli ticaretin tarihi 1800’li yılların başlarında Orta Batı’nın sınırında başladı. Chicago’daki ticaretin gelişmesi ve Orta Batı’daki tahıl ticareti buna bağlıydı. Chicago’nun Büyük Göller’deki stratejik konumu, Orta Batı’daki arazilere yakın oluşu, şehrin hızla büyümesine katkıda bulundu ve bir tahıl terminali olarak gelişmesini sağladı. Arz-talep problemleri, ulaşım ve depolama; bununla birlikte düzensiz bir pazarlama problemi, future piyasalarının gelişmesi sonucunu doğurmuştur.

Chicago Ticaret Borsası’nın bir tahıl ticareti olarak gelişmesi, bir Pazar yeri olarak merkezileşmesi, 1848 yılında 82 tüccar sayesinde gerçekleşti. Amaçları, şehirde, alıcı ve satıcının rahatlıkla mallarını değiştirebileceği bir ticaret yeri geliştirmekti. Zamanı gelen kontratlarının kullanımı Chicago Ticaret Borsası’nın popülerliğinin artmasını ve bir pazar olarak merkezileşmesini sağlamıştı. Bu kontratlar, tarım ürünlerinin alıcı ve satıcılarına belirli bir malın, karar verilen bir fiyat ve günde, dağıtımının bildirilmesi olanağını veriyordu, bunlar forward kontratlardı.

Bu forward kontratlarını mısır için ilk kullananlar, sonbahar sonu ile kış başlarında çiftçilerden mısır alan nehir tüccarlarıydı. Fakat tüccarlar bu mısırı, gemilerin nem oranının en düşük olduğu zamana ve kanalların buzullardan kurtulmasına kadar depolamak zorundaydılar.

        

Nehir tüccarları, baharda teslim edecekleri tahılların kontratlarını yapmak için Chicago’ya gittiklerinde, kış boyunca depoladıkları mısırın fiyat riskini azaltmanın yolunu arıyorlardı. Bu yolla kendilerine tahıl için bir alıcı ve bir fiyat sağlamış oluyorlardı. İlk kaydedilen mısır kontratı 13 Mart 1851’de 3000 kilo mısır Haziran ayında teslim edilmek üzere yapılmıştır.

Forward kontratlarının bazı dezavantajları bulunmaktaydı. Kontratlar kalite ve dağıtım günlerine göre standartlaştırılamıyordu ve tüccarlar ve yatırımcılar, forward anlaşmalarını yerine getirmiyorlardı.1865 yılında Chicago Ticaret Borsası bir adım atarak tahıl ticaretinde future kontratlar adı verilen standart anlaşmaları formüle etti. Future kontratlar, forward kontratlara göre ticareti yapılan malların kalite, sayı, dağıtım yeri ve zamanı açısından standartlaştırılmıştı. Değişebilen tek şey fiyattı.

STANDARTLAŞMIŞ SÖZLEŞMELER

FUTURE KONTRATLAR

Alıcı ve satıcıların bir kontrattan diğerine rahatlıkla geçebilmeleri ve nakit mal teslimindeki sorumlulukların future kontratlarla karşılanmaları sonucu future kontratlar standartlaştırıldı.

Tarımsal firmalar ve spekülatörler tarafından kontrat vadelerinin standartlaşması ve karşılıklı kontratlar yapabilme yeteneği future marketin çok hızlı gelişmesini sağladı. Tahıl tüccarları, bu tahılları işleyenler ve diğer tarım şirketleri satmak ve almayı planladıkları yerlerden future kontratlarla işlem yaparak kendilerini düzensiz fiyat dalgalanmalarından koruyabileceklerini farkına vardılar.

Future market spekülatörlerin de ilgisini çekti, çünkü kontratları önce satın alıp sonra satabiliyor veya önce satıp sonra satın alabiliyorlardı ve fiyat dalgalanmalarını doğru tahmin ettiklerinde bir kar elde ediyorlardı. Spekülatörler piyasayı daha akıcı hale getirdiler ve mal tüccarları tarafından yapılan geniş alım satım fiyatı aralıklarını azalttılar.

Aynı yıl alış ve satış işlemlerini yerine getirirken çıkan problemleri yok etmek için marjin sistemi başlatıldı ve Chicago Ticaret Borsası future kontratlarla tanıştı. (Marjin sistemi, tüccarın yaptığı işlemlere karşılık, kontrat gerekliliklerini yerine getireceğini göstermesi için belli bir miktarda teminat yatırılmasıdır.) 1871 yılındaki büyük Chicago yangınında ilk kayıtların yok olmasına dolayısıyla 1865 yılında basılmış olan kontratların bir kısmı bulunmaktadır. O dönemde oluşturulan temel kuralların birçoğu halen kullanılmaktadır. Hiç kimse bu küçük endüstrinin piyasanın bu kadar büyüyüp gelişeceğini ve gelecek yüzyıla uzanacağını tahmin edememişti.

Future piyasası, 1900’lü yılların sonlarında ve 2000’li yılların başında birçok sektörün de bu piyasaya kabul edilmesiyle oldukça hızlı gelişti.

        

FİNANSAL FUTURES (VADELİLER)

Finansal vadeli piyasasının gelişmesi ve büyümesi 2.Dünya Savaşı’nı izleyen dünya ekonomisindeki büyük değişikliklerin sonucudur. Büyük bağımsız finansal uluslar kuruluşlar arasında sık sık değişen faiz hadleri ve hükümet borçlarındaki keskin artışlar dolayısıyla yeni bir ekonomik çevre sistem olarak kendini göstermiştir.

2.Dünya Savaşı’ndan sonra Amerika ve Batı Avrupa kurları arasında kurulan sabit değişim oranları 1970’li yılların başlarında çözülmeye başladı. Sadece kurlardaki fiyat değişkenliğiyle değil, diğer finansal malların; örneğin hazine bonosu ve devlet tahvili işlemlerinin yapılmasına izin verildi. Amerika hükümetinin çıkarmış olduğu borçlar, dünya ekonomisini durgun faiz oranlarından, daha değişken faiz oranlarına doğru hareket ettirdi.

Bu yeni ekonomik çevrenin talebiyle buluşma, Chicago Ticaret Borsası’nın kontratlarının genişlemesine ve finansal kurumlara kendi fiyatlarını yönetme fırsatı verdi. Finansal enstrümanlarda ilk kontratlar Chicago Ticaret Borsası’nın, Ulusal Devlet Borçlar Birliği’nin (Government National Mortgage Association) borçlanma sertifikaları ve Chicago Ticaret Borsası’nın yabancı kurları 1970’li yıllarda işlem görmeye başladı. Bu birlik, birkaç yıl boyunca yapılan araştırmalar sonucunda Eylül 1975 yılında kontrat olarak işlem görmeye başladı.

Bu devlet borçlarının işlemleri başlamadan önce, Chicago Ticaret Borsası’nda finansal enstrümanların sayısı artmaya başlamıştı. Örneğin vadeli Amerika hazine bonosu ve devlet tahvili, vadeli hisse senedi endeksi, belediyeye ait vadeli bonolar, Japon hükümeti vadeli bonoları ve Tokyo hisse senedi vadeli fiyat endeksi.

YENİ BİR PAZAR ALTERNATİFİ

OPSİYON VE FUTURE

1982 yılında future üzerinde opsiyon adı verilen yeni bir market kuruldu. Opsiyonlar yatırımcı ve risk yöneticilerine bir prim ödeyerek, bir future kontratını alma veya satma hakkı verir. Aynı zamanda opsiyonlar bunu satın alan kişiye sınırsız kar potansiyeli sağlar.

Chicago Ticaret Borsası’nın ilk opsiyon kontratı 1982 Ekim’de başlayan hazine bonosunun future kontratıydı.1984 ve 1985 yıllarında soya fasulyesi ve mısır opsiyonlarının başlamasıyla tarımda ve diğer finansal future kontratlar içinde opsiyonlar başladı. Şu anda hazine bonolarında, tahvillerde, Japon hükümeti bonolarında, Tokyo Hisse Senedi Fiyat Endeksinde, soya yağında, buğday, gümüş ve çeşitli bonolarda opsiyon bulunmaktadır.

Belki de finansal enstrümanların future ve opsiyonlarında şaşılacak şey, bunların inanılmayacak derecede büyümeleridir. Tarımsal piyasanın yüzyıl boyunca gelişmesine bakarken, finansal marketin 15 yıldan daha kısa bir sürede sıçrama yaptığını görürüz. Finansal enstrümanların 1975 yılında Chicago Ticaret Borsası’yla tanışmasıyla yıllık finansal kontratların sayısı 1989 yılında 20.125’ten 103 milyona yükseldi.

GLOBALIZATION

Chicago Ticaret Borsası’nın işlem hacminin gelişmesi, bu borsanın sadece Amerika firmaları tarafından kullanımının arttığını değil, aynı zamanda uluslararası firmaların da riskten korunma ihtiyacını karşıladığını temsil etmektedir. Chicago Ticaret Borsası, bütün uluslararası pazarı kullananların da bundan yaralanması için ciddi olarak çalışmaktadır.1986 yılında Avrupa Ofisi Londra’da açıldı ve bundan iki yıl sonra bir Uzakdoğu Ofisi Tokyo’da kuruldu.

Yabancı yatırımcıları etkilemek için alınmış olan önemli bir başka adım, işlem yapılan saatlerin genişletilmesiydi.1987 Nisan’ında Chicago Ticaret Borsası genişletilmiş işlem saatleri başladı. Genişletilmiş işlem saatleri, akıcılığının ve etkisinin artmasını, bütün dünya piyasalarına ulaşma hakkını sağlamıştır. Hong Kong, Sydney, Tokyo ve Singapur’da sabahları seans yapılmasıyla Chicago Ticaret Borsası direk olarak Japon ve Uzakdoğu piyasalarıyla rekabet edebilir hale geldi.

Dünyada iş çevresinin değişmeye devam etmesiyle, yeni ürünler ve enstrümanlar Chicago Ticaret Borsası’na girmeye devam edecek. Hatta sabahın erken saatlerinde seans yapılması ve elektronik işlem sistemi gibi yenilikler piyasa talebinin daha iyi buluşabilmesi için bir çaba harcamaktadırlar.

BİR FUTURE BORSASI’NIN ORGANİZASYONU

CHICAGO TİCARET BORSASI’NA YAKIN BİR BAKIŞ

Bütün Amerika future borsaları, iki tanesi birbirinin aynı olmayan bazı tipik özellikleri paylaşmaktadır. Bunların tarihsel gelişimi ile birçok değişiklik ortaya çıkmıştır. Chicago Ticaret Borsası kar bulunmayan bir ortak üyeliğinin organizasyonudur. Her birinin bazı veya bütün borsada belirlenmiş kontrat piyasalarına girme hakkına sahip olan çeşitli üyeleri bulunmaktadır. Her üye bireyseldir, bununla birlikte şirketler, kurumlar, ortaklıklar ve kooperatifler gerçek üyelik imtiyazları ifade edebilmektedir.

Bir üyelik, bir alış ve satış sistemi ve sadece satışa uygun olduğu zaman satılmaktadır. Buraya girmek için başvuran üye, gerçek finansal taleplerle karşılaşmak zorundadır ve kendisini sponsor edecek iki borsa üyesine sahip olmalıdır. Borsa, başvuran her bir üte için bir araştırma ve inceleme organize etmektedir. Ayrıca başvuran üyenin kredi durumunu, finansal yükümlülüklerini, karakterini ve doğruluğunu dikkatlice incelemektedir. Chicago Ticaret Borsası’nda gerekli niteliklere uygun 1402 üye bulunmaktadır. Buna ilave, belirli grup ürünlerinin işlemini yapan bir çok üyelik ortaklık bulunmaktadır. Örneğin Chicago Ticaret Borsası’nda, bir ortak üyeye, finansal future işlemleri ve diğer tayin edilmiş piyasalarda işlem yapılmasına izin verilmiştir. IDEMs, bütün future piyasalarında işlem yapabilir.

FUTURE MARKETLERİN AMAÇLARI

Future işlemlerin nasıl organize edilip çalıştığı önemli değildir, asıl önemli olan bunların var olmasıdır. Çünkü Pazar piyasasında çok önemli iki fonksiyonu yerine getirmektedir; risk transferi ve fiyat keşfidir. Future piyasaları fiyat risklerini yönetmek isteyen kişilerin(hedgers) bu riski kabul etmeye razı olan kişilere (spekülatör) transfer edebilmelerini sağlar.

FİYAT-RİSK TRANSFERİ (HEDGING)

Future piyasaların en önemli fonksiyonu riskten korunmadır. Riskten korunma, future markette kontrat alıp satmak, spot piyasadaki fiyat değişme riskini karşılamak içindir. Bu risk transfer mekanizması, dünya üzerindeki firma ve finansal kuruluşlara future kontratların kullanılmasını gerekli kıldı.

Riskten korunan kişiler ve firmalar spot bir mal sahibidirler veya sahibi olmayı planlıyorlardır. Bu malın fiyatının onlar almadan veya satmadan önce değişeceğini tahmin ediyorlardır. Spot piyasada beklenmeyen fiyat değişikliklerinden korunmak isteyen herkes, future piyasasını hedging için kullanabilir. Çiftçiler, üreticiler, tüccarlar, ihracatçılar, bankerler, sigorta şirketleri, portföy yöneticileri, tasarruflar ve diğerleri bu imkândan faydalanabilir.

Fiyat riski bütün iş hayatı ve finans çevrelerinde bulunmaktadır. Örneğin tarımda uzun süren bir kuraklık, bir çiftçinin ürün arzını etkiler. Kuraklık, ayrıca mısır, buğday, soya fasulyesi için ödenen fiyatları da etkiler. Bu fiyatlar direk olarak tüketici fiyatlarına; örneğin tahıl, ekmek, et, kümes, hayvanları ve süpermarketlerde satılan diğer satılamayacak ürünlere yansır.

        

Fabrikatörler için işçi grevlerinin uzaması veya hammaddeye konan ambargo arzın azalması sonucunu doğurur ve belli bir üründe hızlı bir fiyat artışı olur. Bu ekonomik faktörler direk olarak fabrika fiyatlarını ve benzinden mücevhere kadar tüketici ödemesini etkiler. Bir banka için tasarruflar ve borçlanma veya diğer finansal kuruluşlar için faiz hadlerindeki bir artış, kurumların ödediği depozit sertifikalarını etkiler. Bunun bedeli olarak otomobil ve ev borçlanma maliyetlerini arttırır.

Fiyat değişkenliğinden kaçmak imkânsız, risk, günümüz ekonomisinin her dalında bulunmaktadır. Riskten korunma, future piyasasında, anlaşılmayan fiyat değişkenliğini azaltır.

Bize çok fikir vermemesine rağmen, riskten korunma(hedging) günlük yaşantımızın başlıca özelliğidir. Bir otomobil satın alan kişi, otomobilini hasara veya kaybolma riskine karşı korumak için sigorta ettirir. Bir ev sahibi, yangın ihtimaline karşı veya fırtına zararlarına karşı sigorta poliçesi alır.

Bu günlük örnekler, göstermektedir ki riskten korunma, tüketiciler tarafından bir defans stratejisi, beklenmeyen fiyat değişikliklerine karşı kaybı önlemek için kullanılır. Bir spot piyasa malına karşı fiyat riskini azaltmak için bir kısmını alma, satma veya elinde tutma, bilinçli bir çaba gerektirir.

Örneğin bir soya fasulyesi işlemcisi altı ay sonrası için bir yiyecek firmasına soya yağı satma konusunda anlaşmıştır. İki taraf da fiyat konusunda bugünden anlaşmıştır. Soya yağı işlemcisi, henüz soya fasulyesine sahip değildir ve ayrıca onu yağa dönüştürecektir. Fakat soya fasulyesinin gelecek altı ay içinde fiyatının yükselmesi, parasının bir kısmını kaybetmesine neden olacaktır.

Artan fiyat riskine karşı korunmak için, soya işleyicisi future marketten altı ay içinde teslim edilmek üzere soya satın alır. Beş buçuk ay geçtikten sonra spot piyasadan soya satın alır. Kaygılanır, çünkü fiyatlar yükselmiştir. Bununla birlikte future markette kendini riskten korumuştur. Soya işlemcisi future piyasadan aldığını belli bir karla satar çünkü soya fiyatı yükselmiştir. Future piyasadaki kazancını, soyanın yükselen maliyetini karşılamak için kullanmıştır, soya yağı satışındaki karını korumuş olur.

Cash ve future fiyatlar aynı arz ve talep faktörlerinden etkilendiği zaman birbirlerine paralel olarak hareket ederler. Genellikle riskten korunanlar(hedgers) cash fiyat ile future fiyat arasındaki farkla çok ilgilenirler.

Riskten korunma, finansal piyasalarda da aynı şekilde çalışmaktadır. Düşünün büyük bir finansal kurum, önemli miktarda uzun dönem U.S Hazine Bonosunu elinde tutuyor. Firmanın finansal çalışanları, kısa dönemde faiz hadlerinin yükseleceğinden endişe duymaktadır, bu, hazine bonosunun değerinin düşmesine sebep olacaktır. Bilinir ki cash pozisyonda hedge etmemek önemli bir risk taşımaktadır. Onlar da U.S Hazine Bonosunu future piyasada satmaya karar verirler.

Bir ay sonra, tahmin ettikleri gibi faiz hadleri yükselir ve bono fiyatları düşer. Future pozisyonlarına karşılık olarak U.S Hazine Bonosu satın alır, böylece firma cash piyasasında zararını koruma konusunda başarılı olmuştur. Çünkü future marketteki pozisyonun kapatılmasından elde edilen kar, cash piyasadaki fiyatın düşüşünü karşılamıştır. Tabi ki piyasalar her zaman beklentiler doğrultusunda hareket etmez. Fakat hedge yapan bir kişi, piyasada beklenmeyen bir değişiklik olduğunda bir kazanç fırsatı yakalayabilir. Marketi, yatırımını korumuş olarak izlemek, her an kaybetme tehlikesiyle izlemekten çok daha iyidir.

FİYAT BELİRLEME

Hedge yapan kişiler ve spekülatörlerin beklentisi, fiyatların değişim tabanlarına yaklaşmasıdır. Bu fiyat bilgileri, o gün ve zamanın mal veya finansal enstrümanın fiyatını belirlemede kullanılır. Future değişimin faydaları, dünyadaki her sektöre ulaşır.

SPEKÜLATÖRLER, AKICILIK VE MARKETTEKİ SERMAYE

Future marketteki spekülatörler, temel mallarda ve finansal enstrümanlarda işlem yapmak üzere çok önemli ekonomik fonksiyonları yerine getirirler. Spekülatörler risk yaratmazlar, onlar kar etmek ümidiyle oynarlar ve piyasadaki likiditeyi sağlarlar.

Bir markette risk alıcıları olmazsa, çok zor olur. Riskten korunmaya çalışanların, fiyat yükseltmek için anlaşmaları imkansızdır. Çünkü alıcılar mümkün olabilen en düşük fiyatı beklerken, satıcılar mümkün olabilen en yüksek fiyatı isterler. Hedging yapanlar pozisyonlarını kapatırken oldukça fazla vakit harcarlar, eğer spekülatörler olmazsa bu fiyatlar arasında boşluklar kapatılamaz. Spekülatörler bir markete girdikleri zaman, hazır alıcı ve satıcı sayısı artar ve hedge yapan kişiler de diğerlerinin ihtiyaç limitlerini beklemezler.

        

Spekülatör, marketin düzene girmesine yardımcı olur. Future piyasadaki aktif spekülasyon çok aşırı fiyat dalgaları heyecanının soğumasını sağlar. Örneğin fiyatlar düştüğü zaman future satın alırken spekülatörler talebi artırır. Artan talebin etkisiyle fiyatlar yükseldiği zaman future satarken,

spekülatör talebi düşürür ve fiyatların düşmesine yardımcı olur. Aşırı fiyat dalgalanmaları olabilir ve bunlar spekülasyonla yumuşatılabilir.

Spekülatörlerin ticareti, future markette normal fiyat akışından kar elde etmektir. Bir malın veya finans enstrümanının fiyatını etkileyen birçok dış etkeni vardır. Örneğin tahılın fiyatı arz ve taleple değişir. Çok arz, genellikle fiyatların düşmesi anlamına gelen kötü bir zamandır. Yüksek fiyatlar bazı şeylerin sonucunda meydana gelir, örneğin ürünlerin büyüme mevsiminde meydana gelen kötü hava şartları veya ihracat talebinde beklenmedik bir artış. Finansal enstrümanlardaki fiyatların akıcılığı, faiz hadlerinin değişmesi, çeşitli ekonomik ve politik faktörler sayesinde olur.

Future markette spekülasyon yapıldığında, aynı zamanda bir cash market malına sahipseler hem kar hem de zarar etme ihtimali bulunmaktadır. Fakat spekülatörler seyrek olarak bir cash piyasa malla ilgilenirler. Onlar, fiyatlar yükselmesini bekledikleri zaman satın alır ve fiyatlar yükseldiğinde satarak kar etmeyi ümit ederler. Fiyatların düşeceğini tahmin ettiklerinde ise satarlar ve daha sonra da fiyatlar düştüğünde satın alarak bir kar elde etmeyi ümit ederler.

Future piyasa hakkında bilinmesi gereken şey, bir spekülatör piyasa bir future kontratı almak veya satmak için girmesidir. Spekülatörün alma veya satma konusundaki kararı, ilk olarak o piyasanın beklentisine göre olmaktadır.

Kar potansiyeli, spekülatörlerin fiyat hareketlerindeki tahminlerin oranına göre değişir. Long veya Short pozisyondayken spekülatör, pozisyonunu kapatabilir.

        

SPEKÜLATÖRLERİN ÇEŞİTLERİ

Spekülatörler, işlem metotlarına göre sınıflandırılabilir. Bir pozisyon yatırımcısı kişi ve profesyonel bir yatırımcı, bir future pozisyonu yaptığında, bunu belli bir süre elinde tutar. Örneğin günler, haftalar veya aylar gibi. Bir günlük yatırımcı, bir market pozisyonunu bir günlük seans boyunca tutar ve seyrek olarak da bir gece devam eder. Günlük yatırımcıların çoğu fiyat aralıkları değiştikçe muamelelerini değiştiren üyelerdir. Bir scolper ise sadece kendisi için borsadan oynayan kişidir. O, en düşük fiyat değişkenliğinde işlem yapan, küçük kar ve zararla büyük bir işlem hacmi gerçekleştirir.

        

HEDGING ÖRNEĞİ

Future piyasalarındaki hedging iki aşamalıdır. Hedge yapan kişinin cash piyasadaki durumuna bağlı olarak bir future kontrat alacak veya satacaktır. Örneğin cash piyasadan bir mal aldığında, ilk adım olarak future marketten bir kontrat satacaktır. Veya cash piyasada bir mal satmışsa, ilk hedging alımı bir future kontratı almaktır.

İşlemde ikinci adım, future kontrat tarihi sona ermeden önce, açılış pozisyonunu kapatarak açılış muamelesinin tersine olmak üzere bir pozisyon almaktır. Açılış veya kapanış pozisyonları aynı mal, aynı kontrat sayısı ve aynı teslim tarihi olmak zorundadır.

ÖRNEK:

Farz edin bir portföy yöneticisine, 1 Haziranda eline 15 Ağustosta 300.000$ geçeceği söylenmiştir.

Bu parayı, fiyatı 98.16 olan %8lik 5 yıllık US Devlet Tahviline yatırmak istiyor. Para eline geçmeden önce, fiyatın artacağından ve faiz hadlerinin düşeceğinden endişe etmektedir. Fiyatların yükseleceğini tahmin ettiğinden 3 Eylül vadesinde olmak üzere fiyatı 98.10 olmak üzere bir 5 yıllık Tahvil future satın alır.

15 Ağustosta faiz hadleri düşmüş ve Eylül vadeli 5 yıllık tahvilin future kontratının fiyatı,99.14e yükselmiştir. Yönetici, future pozisyonunu bir future kontratı satarak kapatır.%8 faizli 5 yıllık tahvili, o andaki cash piyasadan fiyatı 99.16dan alır.

CASH

Tahvilde planlanan yatırım 300.000$ - Tahvil fiyatı 98.16 - 295.000$ - 300.000$ için

FUTURE

3 Eylül devlet tahvili - 98.10dan satın alır - fiyatı 98.10,değeri 294.937$

CASH

15 Ağustos 99.16 fiyatından tahvil alır - 298.500$ toplam değer

FUTURE

3 Eylül vadeli kontrat satar, fiyat 99.14 - 298.312$ toplam değer

Cash satın alma fiyatı 298.500$ - Future kazanç 3.375$  = Net satın alınan fiyat 295.125$

Cash market, mal almak için uygun hale gelmeden 5 yıllık tahvilin fiyatı 3000$ kadar yükselmiştir. Portföy yöneticisi, gerçek satın alma fiyatını, future markette hedging yaparak korumuştur.

SPEKÜLASYON ÖRNEĞİ

Bir spekülatör future fiyat hareketlenmelerine bağlı olarak, future piyasasında ilk pozisyon alarak alım veya satım yapacaktır.

Bir spekülatör, fiyatların yükseleceğini tahmin ettiği zaman bir kontrat satın alır, daha sonra yükseldiğinde bunu satarak bir kar elde eder. Veya spekülatör fiyatların düşeceğini tahmin ettiğinde  bir kontrat satar, daha sonra düştüğünde ise satın alır ve bir kar elde eder.

Spekülatör, yaptığı açılış muamelesinin kontrat tarihi sona ermeden önce açılış

pozisyonunun tersini yaparak kapatır. Hem açılış hem de kapanış pozisyonları aynı mal, aynı sayı ve aynı dönemde olmak zorundadır.

ÖRNEK:

Farz edin bir tahıl spekülatörü, mısır piyasasını takip ediyor ve future fiyatlarının bir kaç aydır yüksek olduğunun farkına varıyor. Şu anda Mayıs aylarının başlarındayız ve bahar ürünleri, aşırı yağmur ve dondan zarar görmemiş durumdadır. Bu bilgiler ışığında yatırımcı mısır fiyatlarının düşeceğini düşünüyor. Aralık vadesine $2.60 kile fiyatından bir future kontrat satıyor.

15 Ağustosta Amerika Tarım Departmanı normalden çok fazla dönüme mısır ekildiğini belirliyor ve diğer koşulların mısırın lehine olduğunu gösteriyor. Piyasa bir kaç haftadır aşağı bir trend izliyor ve hükümet raporunun alınmasıyla fiyatlar daha da düşüyor. Spekülatörler 17 Ağustosta Aralık vadeli kontratlarının $2.42 fiyatından satın alarak kapatmaya karar veriyor.

Mayıs Başları

İşlem: 1 Aralık future kontratı 2.60$ satılır.

Ağustos Ortaları

İşlem: Future kontratı 2.42$ fiyatından satın alarak pozisyonu kapatma

SONUÇ

Kazanç 0.18$ bir kontrat için

Spekülatörler, yaptığı tahminin gerçekleşmesi sayesinde mısır future da işlem yaparak kar elde etmiştir. Bunun tersi de olabilirdi. Eğer spekülatör fiyat tahminini doğru yapmasaydı, pozisyonu bir kayıpla sonuçlanacaktı.

        

İŞLEM AŞAMASI

Future piyasaları alıcı ve satıcının buluşabileceği bir yer durumundadır.

MÜŞTERİ VE TAKAS MERKEZİ

Birçok müşterinin işlemleri malın temsilcisi olarak takas merkezi tarafından gerçekleştirilmektedir. Bazı firmalar, hedging temsilcisi olarak uzmanlaşırken diğerleri de spekülatif mal işlemlerinde uzmanlaşmaktadır.

Bir takas merkezi Chicago Ticaret Borsasında işlem yapabilmek ve hisse senedini tutabilmek istiyorsa, bu borsanın bir üyesi olmak zorundadır. Adına, büyüklüğüne bakmaksızın bir takas merkezinin en önemli görevi bu piyasada kendi başına işlem yapmayanları temsil etmektir. Takas merkezi emirleri, alır, marjinleri toplar ve kontrol eder, temel muhasebe kayıtlarını sağlar ve bunların karşılığında bir komisyon alır.

MARJİNLER

Müşteri bir emir verdiği zaman hem alıcı hem de satıcı için future kontrattaki sorumluluğunu yerine getirebilmesi için gerekli para yatırması gerekir. Genellikle marj oranı kontrat değerinin %5-18 i olmaktadır. Fakat bazı firmalar bu marjı daha fazla isteyebilirler.

Piyasada ilk olarak işlem yapan bir kişinin yatırmış olduğu depozite, ilk marjin adı verilmektedir. Bir müşteri, marjinini iyi durumda tutmaya özen göstermek zorundadır. Müşterinin hesabı, işlemdeki bir kayıptan dolayı normal düzeyinin altına indiğinde broker müşteriyi ilk marjin seviyesini artırması için uyarmak zorundadır. Para eklenilmesi için yapılan ricaya call marjin adı verilmektedir.

EMİRLER

Takas merkezlerinin en önemli özelliği, müşteri emirlerinin gerekli yerlere iletilmesidir. Emirler yazılı olmak zorundadır ve yanlış anlaşılma veya belirsizlik olmaksızın borsaya iletilmelidir. Bu aşamada hata olabilmesi oldukça kolaydır, bu yüzden hem müşteri hem de onun temsilcisi emirler konusunda çok dikkatli olmalıdırlar.

Sık kullanılan emirlerden bazıları şöyledir;

        

MARKET EMRİ

En sık kullanılan emirlerden biri market emridir. Bir market emrinde, müşteri o andaki kontrat fiyatından alım veya satım yapmak ister. Belli bir fiyat vermez, sadece gerçekleşecek en uygun fiyat olmasını ister. Market emri verildiğinde genellikle o andaki fiyata yakın bir noktadan işlem yapılır. Bununla birlikte hızlı bir piyasada verilen emir, farklı gerçekleşebilir.

        

LİMİT EMRİ

Bir limit emri, belli bir fiyat limitine sahiptir. Bu emir, yalnızca verilen fiyattan veya daha iyi bir fiyattan gerçekleşebilir. Limit emrinin avantajı, müşterinin işlem gerçekleşirse alabileceği en kötü fiyatı daha önceden bilmesidir. Dezavantajı ise bu emrin gerçekleşmeyebileceğidir.

        

STOP EMRİ

Stop emri, genellikle muameleleri daha erken sonuçlandırmak için kullanılır. Düşünün, örneğin bir müşteri Chicago ticaret Borsasından bir Hazine Bonosunu 100.00 üzerinden satın almıştır. Bononun fiyatının düşmesindeki büyük kaybı engellemek için 96,00 noktasına bir stop emri koyar. (buna stop-loss veya sell-stop denir.) Market 96.00 noktasına ulaştığında stop emri, bir market emri olur. Bu emir, daha düşük bir fiyata da gerçekleşebilir, örneğin 95.30 olabilir.

Stop emri bir markete girmek için kullanılabilir. Farz edin bir yatırımcı yalnızca market belli bir fiyata geldiğinde, marketin trendinin yükseleceğini düşünmektedir. Böyle bir durumda yatırımcı eğer piyasa o noktaya ulaşırsa bir alış stopu verebilir.

Stop emrinin bir diğer çeşidi de stop limit emridir. Stop limit emriyle yapılan bir işlem verilen fiyattan veya daha iyi fiyattan gerçekleşir veya o noktaya gelinceye kadar tutulur. Eğer market stop-limit seviyesinden düşerse emir gerçekleşmez.

Bu emir çeşitleri, en çok kullanılan emirlerdendir, ama birçok emir çeşidi de bulunmaktadır. Brokerlarınıza emir verirken hangi emir çeşidini kullanacaksanız buna karar vermelisiniz.